İş

HAK-İŞ Başkanı Arslan: Aldığımız maaş zammını enflasyon elimizden aldı

Arslan, Hizmet-İş Sendikası’nın Bafra Turizm Bölgesi’ndeki bir otelde düzenlenen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının açılışında konuştu.

KKTC’nin Türkiye için büyük ve tarihi bir değere sahip olduğunu belirten Arslan, Türkiye’nin güvenliği ve Mavi Vatan’ın değeri KKTC’den geçtiğini söyledi.

Türkiye’nin adadaki varlığını tartışmaya açanların emperyalizmin sözcülüğünü yaptığını belirten Arslan, Türkiye’nin bugün olduğu gibi yarın da adada olacağını vurguladı.

HAK-İŞ olarak her zaman Kıbrıs davasını sahiplendiklerini belirten Arslan, KKTC ve bağlı sendikaları KKTC Kamu-Sen’i uluslararası arenada gündeme taşımaya devam edeceklerinin altını çizdi.

“Hizmet-İş Sendikası Türkiye’nin açık ara en büyüğü oldu”

Hizmet-İş Sendikası 14. Genel Kurulu’nun ardından yeni bir dönemin başladığını belirten Arslan, şunları söyledi:

“Yeni dönemdeki ilk hedefimiz 2023 Ocak ayı sendika üye sayısı istatistiklerini lehimize çevirmek oldu. Tüm teşkilatımıza canı gönülden teşekkür ediyorum. Çünkü çok güzel bir başarı hikayesine imza attılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan üye sendikası hizmet-İş Sendikası açıldı.Orta Türkiye’nin en büyüğü ilan edilen Sendikamız 276 bin üyeye ulaştı.

Bu elbette büyük bir başarı ama bizim iş kolumuzda 400 bin civarında sendikasız işçi var. Yetkili olduğumuz yerlerde sendikaya üye olmayan ve dayanışma aidatı ödeyen 38 bin işçi var. Bunun için hedefimizi daha da genişletmemiz gerekiyor. İş kolumuzdaki tüm sendikasız işçileri sendikamıza dahil etme çabamıza hız kesmeden devam etmeliyiz.”

Arslan, sendikal hareketin durma noktası olmadığını, sendikal örgütlenme çalışmalarının mücadele, azim, kararlılık ve inançla sürdürülmesi gerektiğini belirtti.

“Ülkemizin ve dünyanın en büyüğü olmalıyız. HAK-İŞ’i Türkiye’nin ve dünyanın en büyüğü yapmalıyız. HAK-İŞ’in büyümesi için üye sendikalarımızın büyümesi gerekiyor. 20 bini Hizmet-İş’ten olmak üzere 38 bin HAK-İŞ üyesi Yani HAK-İŞ’i büyütmenin yolu Hizmet-İş’i büyütmekten geçiyor HAK-İŞ de Hizmet-İş de olması gereken yerde değil aslında.

Daha ileri gitmemiz gerekiyor. HAK-İŞ’in maliyetlerine, ilkelerine ve tarihsel yürüyüşüne baktığımızda bugün HAK-İŞ’in 825 bin değil, 8 milyon olması gerekiyor. Bunu yapabilir miyiz, yapabilir miyiz? 276 bin olan birliğimizi 500 bine çıkartabiliriz. Potansiyelimiz var. O halde yeni hedeflere ve yeni arayışlara hazır olmalıyız. Bu buluşma yeni bir atak ve heyecan yaratma çabası olacaktır. Bunu bu Hizmet-İş teşkilatında görüyorum.”

“Yüce Hakem Kurulu yanlıştan dönmeli”

Arslan, Kamu Çerçeve Protokolü’nün belediyelerde uygulanmamasının büyük sorun olduğunu belirterek, belediyeleri ve belediye şirketlerini Kamu Çerçeve Protokolü’ne dahil etmeye çalıştıklarını söyledi.

Seçimlerden önce eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile bu konuda anlaşmaya vardıklarını vurgulayan Arslan, yeni kabine ile söz konusu anlaşmada ilerleme kaydedemediklerini ifade etti.

Arslan, Yüksek Hakem Kurulu’nun diğer yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez Kamu Çerçeve Protokolü’nün ilke kararlarını dikkate alma eğiliminde olduğunu ancak bazı belediye başkanlarının girişimleriyle bu tutumun değiştiğini kaydetti. “Yüce Hakem Kurulu’na bir kez daha sesleniyoruz. Şubat’tan Temmuz’a ne değişti de vazgeçtiniz. Ne oldu enflasyon düştü mü, belediyelerin imkanları mı engellendi? Belediyeler mi geldi? Aksi halde bu yanlış kararın geri alınmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde Yüksek Hakem Kurulu’nun bağımsız duruşu lekelenmiş olur ve buna kimse izin vermesin.”söz konusu.

“52 gün ek ödeme için yasal düzenleme yapılmalı”

Arslan, 6772 Sayılı Kanun’da kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışan ekip çalışanlarına ödenen 52 gün tutarındaki ek ödemelerin, mahalli idarelere bağlı şirket/şirketlerde çalışan işçilere yargı kararları nedeniyle ödenmediğini bildirdi. , yasadaki açık karara rağmen.

Belediye şirketlerinin çalışanlarına yılda 52 gün ek ödeme yapılması talebini yineleyen Arslan, şunları kaydetti: “Bu nedenle 6772 Sayılı Kanun ile Kamu Çerçeve Protokolü’ne belediye şirketlerine 52 gün ek ödeme yapılmasına yönelik yasal düzenleme yapılmasını içeren bir madde daha ekledik. İnşallah bunu hayata geçirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz. yeni dönemde.”dedi.

Belediyelerde yaptıkları başarılı toplu iş sözleşmelerinin yüksek enflasyon nedeniyle zamanla eridiğini belirten Arslan, sözleşme imzaladıkları birçok belediyeden ek protokol talep ettiklerini vurguladı.

İstanbul’da ilçe belediyelerinde çalışan personelin düşük ücretlerle boğuştuğunu ve belediye yönetimlerinin tüm girişimlerine rağmen ek protokol yapmaya yanaşmadıklarını belirten Arslan, yaptıkları araştırmada, ilçe belediyelerinde çalışan işçilerin büyük bir kısmının kazazede olduğunu tespit ettiklerini söyledi. belediye şirketleri ek iş yapmak zorunda kaldı.

“Enflasyon ücretlilerin milli gelirdeki payını düşürüyor”

Kamu Çerçeve Protokolü’nün imzalanmasının ardından farklı statüdeki kamu çalışanlarının kamu çalışanlarının fiyatlarına zam yapmaya başladığını kaydeden Arslan, kamu çalışanlarının zor şartlar altında fiyatlarının karşılaştırılmasına tepki gösterdi.

Belediyelerde çalışan çalışanların büyük bir kısmının asgari ücret seviyesinden ücret aldığını belirten Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Birinin aldığı fiyat çok fazla diyemeyiz. Bu enflasyonist sistem doğal olarak ücretlilerin milli gelirdeki payını düşürürken, sermayenin milli gelir içindeki payını yükseltiyor. Enflasyon da böyle bir şey. fakirden zengine.Temmuzdaki enflasyon aldığımız fiyat artışını elimizden aldı.Çalışanları birbirine düşürecek sözler kullanmak ayıp.Gelin sanayide çalışın bakalım.Bu işlere girmeyin. Tüm emekçilerin daha yüksek ücret almalarını destekliyoruz ancak kendi üyelerimizin de insan onuruna yakışır bir ücret almalarını talep ediyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu